Monday, July 18, 2011

Bir suredir anlatmadi(gi)m: Mayis.


Mayis tam da tahmin ettigim gibi 123'un Izmir Devlet Senfoni Orkestrasi ile yapacagi konserin aranjmanlarini yetistirmeye calisarak gecti. 14 Mayis'ta Borusan Muzik Evi'nin kapanis konserinde misafir sanatci olarak 2 parca caldim Ozan Musluoglu ve Ferit Odman ile. Bir tanesinde Elif Caglar Muslu ile Ex-factor caldik soyledik. Taa bir zamanlar Elif Bilgi Muzik'te ogrenci iken beraber calmistik bu parcayi showcase'de. Cok nostaljik oldu heyecanli oldu bizim icin. Kosa kosa eve geri geldim calismaya, bir sonraki gercek hareketim (masa basindan kalkmaktan bahsediyorum) konserden 2 gun sonra direk havaalanina gitmek oldu. Izmir'e vardigimda ve orada yapmamiz gerekenler bittiginde ve otelde yataga girdigimde 38 saattir uyumuyordum. Ama sonuc tum cabalara degdi. Cok guzel bir konser oldu. Amy Salsgiver ile Hilton'un 28. katinda kaliyorduk. Deprem oldu ve benim bir kabusum gercek oldu. O kadar yuksekte deprem bildigimiz deprem gibi hissedilmiyor. O bina gidiyooor geliyooor gidiyooor geliyooor uzunca bir sure. Ilk defa hayatimda kapi cercevesi altinda durdum korkudan. 28 kat asagiya inemeyecegimi bilerek. Fenaydi! Ama cabuk sakinlestim.

Iste beklenen ornek kayit 123 konserinden. Huzurlarinizda Patchouli.


Istanbul'a konserin hemen ardindan dondum. Biraz dinlendim. 27 Mayis'ta sabah erkenden Diyarbakir'a gittim. Suluklu Han'da Serhan Erkol (Alto Sax) ile hem 27'si Cumartesi gecesi hem de 28'i Pazar aksami harika iki konser caldik. Hava kapali ama sicakti. Pazar avluya yagmur yagdi ama kimse gitmedi. Toplam bir bucuk gun kaldik ama kalbim orada kaldi desem yalan olmaz.
Diyarbakir cok guzel bir sehir. Insanlari cok sicak.
Yemekler muthis. Orada aldigim iki kilo var yemekten, hala veremedigim. Ama boyle sismanlamaya can kurban!


Serhan Erkol ve ben konser sonrasi mutlulugu ile! =)






31 Mayis'a kadar calmadim. Sag el bilegim hala ariza veriyor. Dinlendim. Sonra Ekin geldi Amerika'dan ve 60m2'de Ozan Musluoglu ile birlikte Trio caldik. Ekin'in babasi (Kemal Cengizkan) muthis fotograflar cekmis o gece. Renkler hal ve tavirlar... Hepsi resim gibi!

Soyle de kisa bir video var geceden:
'Yellow Moon by Selen Gulun'





Friday, July 15, 2011

Bazen Şeyler Karışır...

Ben dedigin ile sen dedigin biz olamadan sen ben olsun istenirse, karışır. Birbiri adına insanlar karar verirse, basit bile olsa konu... Birisi ötekisi kendisi gibi düşünecek, davranacak zanneder ve ona göre hareket ederse şeyler pek tabii karışır. Bazen beklemediğin kadar kolaydır şeyleri karıştırmamak. Ama çoğu insan için zor zanaat işte ne yaparsın? İnsanoğlu bencileyin bir şey.

Kendine not: Bir yazamadın gitti şu 'Ben 002' yazısını. Çok yakında yaz!