Fotograf: Ekin Cengizkan, Brooklyn Library onu. |
Tamam acikca itiraf etmem gerekirse cok buyuk bir bok olacak sandiydim ben 40 yasima dogru. Megerse anladim ki o bok zaten daha once olmus. 40 olmanin oyle 30 olmak gibi pek sahane bir hali yok. Hani o "haaaa..... simdi anladim" hali gibi olmuyor. "Eeee... tamam ne yani? zaten biliyorduk" oluyor. Fazla surprizli degilmis.
Ayrica 40 yasima fena parti patlatarak girecegim zannetmistim. 30 gibi, 35 gibi. Halbuki bunun yerine simdi icim burkuk ve kavga etmis bir sekilde giriyorum. Taa New York'larda. Arkadaslarim yok yanimda. Ailem de yok. Kendi tercihimi bu yonde yaptim ben. Dedim ki zaten muzik yazacagim nerede olacagim farketmez. Okul da yok nasilsa, New York'ta olabilirim Maki'nin yaninda. Konser de calariz dedim. Gelis maceramin arkasindan yeni yila giris zaten olayli oldu. Pek huzur bulamadik kaldigimiz yerde. Istedigim(iz) gibi olmadi bu NY kalisi. Pek basarili degil. Caldigimiz konser guzeldi. Muzikler guzel. Yazarken guzel oluyor egleniyorum, ogreniyorum. Yarin kendime dogum gunun kutlu olsun bolumu yazacagim. Eserin 5. bolumu benim olacak. Kendi kendinin sirtini sivazlamak gibi bir sey. Aferin diyecegim kendime bunca senedir yasadin.
Kolay degil her sene baska cileler. Ben gorunuste cilgin, neseli, icinden cok huzunlu birisiyim. Huzun tum hislerin arasinda agir basar. Kotumser degilimdir ama iyimser hic degilimdir. Hatta asiri iyimserlik biraz sinirimi bozar. Yani allahaskina iyimser olacak ne var bu dunyada? Bu zamanlarda iyimser olmak benim boyumu asiyor. Yasimi zaten coktan asti. Dkkatliyimdir ama. Hep tetikte! Tetikte olmak icin cok fazla enerji harciyorum. Maalesef ve tahminen yaratici enerjimin cok buyuk bir kismi da buna gidiyor. Keske gitmese.
Fotograf: Ekin Cengizkan, Brooklyn. |
Hayir, huzun agir basiyor. Yazdiklarimda da... Soylediklerimde de. Cogunlukla davranislarimda da.
Dun Maki beni harika bir Ispanyol lokantasina goturdu. Fusion mutfagi aslinda. Yemekler muthisti. Biz Turk krolari tabii ki fusion yemegi yiyormus gibi yiyemedik. Cidden tapas'larla masa donattik. Oh canima degsindi. Arkasindan da Pina'nin 3 boyutlu versiyonunu seyrettik sinemada. Ben bir de 3 boyutlu gormek istiyordum diye Pina'yi bulmus Maki ama Sali tek gosterim diye erken kutlama yapalim dedi. Gittik. O yemeklerin ustune ben butun film boyunca agladim. Agladim agladim... Hungur hungur. Bu kadar huzunlu ne var diyecek olursaniz anlatamam. Ama biliyorum cevabini. Perisan oldum aglamaktan. Var cok sey var o filmde aglanacak ve TEK sey var, ama yine de anlatamam.
Birazdan (7 dakika) sonra artik yasimi sorduklarinda, Kirk diyecegim. Brooklyn'de her gece haddinden fazla isinan, icinde ne oldugunu anlayamadigimiz ama her turlu ilaca, temizlige ragmen geceleri bizi isiran bir takim varliklarin oldugu, varliklarin ne oldugunu hic goremedigimiz ama her sabah birbirimize "yeni isirik var mi?,bakayim ne kadar kasiniyor?" diye sorular sormak zorunda kaldigimiz, aydinlatmasi cirkin bir sekilde tepeden olan, ne yapsan temizlenemeyen odanin yataginin uzerinde oturmus bunlari yaziyorum.
Ad: Elif Selen
Soyad: Gulun
Yas: 40
1 comment:
Hüzünlendim bende okurken.Şu aralar ne Türkiyede ne de orada çekilmiyor demek ki hiç birşey.Size yinede kolay gelsin.
Post a Comment